Acne Studios, İlkbahar/Yaz 2026 defilesinde klasik terzilikle deneysel dokuları bir araya getirerek, kimlik, ifade özgürlüğü ve çağdaş feminenliğe dair cesur bir moda dili sundu.
Paris Moda Haftası’nın üçüncü gecesinde Acne Studios, Collège des Bernardins’de dikkat çekici bir defile sundu. Jonny Johansson’ın liderliğinde bu koleksiyon modern kimliğin sınırlarını sorgularken moda ile kendi benliğini şekillendirme özgürlüğü arasında bir köprü kurdu.
Salonun gotik kemerli koridorlarında, sanatçı Pacifico Silano’nun işleriyle çevrili duvarlar altında, Robyn ve Yung Lean’ın “Robotboy” şarkısının yeniden düzenlenmiş versiyonu etrafında renk, doku ve tavırları içeren bir ifade gibi açıldı koleksiyon. Terzilikten parçalanmış dantellere, dayanıklı deriden transparan örgülere, klasikle asi arasında gidip gelen bir anlatı gördük.
Markayı bu sezon özel kılan, cinsiyet normlarını zorlamasıydı. Kenarları kesik örgü kazaklar, ağ detaylı eteklerle birlikte kullanılırken sivri topuklu ayakkabılar ve kovboy çizmeleri koleksiyona hem sertlik hem çekicilik kattı.
Acne Studios kesim ve yapı olarak tanıdık motifleri yeniden düşünmüş. Büyük kesim deri ve süet blazer’lar, bol paçalı pantolonlar; transparan katmanlar ve file etekler altında saklanan detaylar, parçaların hacmi veya şeffaflığı üzerinden değil onları taşıyan kişinin duruşuyla bütünleniyordu. Bu defilede aksesuarlar da silinmez iz bıraktı. Cam küpeler, büyük Camero çantalar gibi abartısız ama dikkat çeken parçalar koleksiyonu kuvvetlendirdi.
Konvansiyonel beklentiler yerine giysilerin, kimliklerin ve tarzın çok yönlülüğünü kucaklayan bir vizyon sunuldu.