enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
42,3558
EURO
49,1273
ALTIN
5.578,68
BIST
10.728,60
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Çok Bulutlu
21°C
İstanbul
21°C
Çok Bulutlu
Perşembe Az Bulutlu
21°C
Cuma Az Bulutlu
22°C
Cumartesi Çok Bulutlu
22°C
Pazar Hafif Yağmurlu
19°C

Duygu Mu, Düşünce Mi?

Duygu Nedir? Psikolojik anlamda pek çok yorum ve tanımı bulunan ‘duygu’ kavramı yıllardan beri insanların gündemi haline gelmiştir. Kendimce …

Duygu Mu, Düşünce Mi?
17.09.2022
47
A+
A-

Duygu Nedir?

Psikolojik anlamda pek çok yorum ve tanımı bulunan ‘duygu’ kavramı yıllardan beri insanların gündemi haline gelmiştir. Kendimce duygu, bireyde hem psikolojik hem de fizyolojik olarak devinim sağlayan bir olgudur. Beyin kimyasındaki bu değişimler fizyolojik olarak kişiyi etkiler. Duyguları kalıplara sığdırsak da hepimiz biricik olduğumuz için bu devinimler farklı etkiler yaratacaktır. Okuduğum bir kitapta: ‘Duyguyu adlandırış biçiminiz yaşayışınızı da etkiler.’ diyordu. Aslında doğumdan itibaren iyi birer gözlemciyizdir. Eğer bir çocuk, öfkeli olan annesinin şiddetle vazoyu yere attığını ve kaşlarını çattığını görüyorsa beyninde öfkenin böyle etkiler doğurabileceğine inanmaya başlar ve kendi öfkesini bu davranışlarla göstermeye meyilli olacaktır.

İnsanların duyguyu anlama çabası, onları duyguyu ölçme çalışmalarına itmiştir. Crooks ve Stein (1991) duyguyu öncelikle ‘uyarıcı – uyarıcıya verilen tepki – tepkinin yorumlanması‘ şeklinde sistematize etmiştir. Ardından pek çok kuram ortaya çıkmıştır. Fakat tüm bu anlamlandırma çabası neden kişinin doğrudan duyguları üzerinde kontrol sahibi olmasına olanak tanımamıştır?

Davranışlarımız üzerindeki hakimiyetiyle ünlü duygularımız yüzlerimize yansır. O halde duygular evrenseldir diyebilir miyiz? Aslında bu fikir Darwin (1872-1998) ile başlamıştır. Paul Ekman (1971) bunu kanıtlamıştır. Yüz ifadelerini anlayabilmek için ‘makro’ ve ‘mikro’ ifadeleri anlayabilmek önemlidir. Mikro ifadeler bilinçli ortaya çıkmaz, otomatiktir. Bu yüzden kültürden bağımsızdır. Makro ifadeler ise aslında bizlerin erken yaşam deneyimlerinden öğrendiklerimizin yüzlerimize ve davranışlarımıza yansımasıdır.

Her birey, biricik ve kendine hastır. Duygular da bu nedenle çeşitlendirilebilir. Hissettiklerimiz bazen bizlere karmaşık gelebilir. Örneğin; kaygı ve korku fizyolojik olarak benzer mekanizmaları tetikler. Kalbiniz hızla çarpmaya başlar, terlersiniz.. Bazense aynı anda pek çok duyguyu birden hissedebilirsiniz.

Öyleyse insanın ne hissettiğini anlaması kadar neyi nasıl hissettiğini de anlaması önemlidir. Adlandırdığımız duygular, duyguyu yaşayış biçimimizi etkiliyorsa dolaylı olarak davranışlarımızı da etkiliyor olmalı. O halde duygularımızı mı davranışlarımızı mı kontrol ediyoruz?

Yapılan araştırmalara göre, birey üzgün bir duygu durumundayken daha çok olumsuz anılarını hatırlamakta ve hatırlanan olumsuz anılar bireyin daha kötü hissetmesine aracılık edebilmektedir (Taesdale, 1983). Beyin bunu neden yapar? Atalarımızdan bizlere kalan mirasın bir temsili olabilir. Biz de acıdan kaçınmak için adaptasyonlar yaratırız. Belki de olumsuz duygudan uzaklaşma mekanizmamız beyinlerimizde miras kalan kodlanmış bir bilgidir..

Duyguları açığa vurmak, yani davranışa dökmek, onları bastırmaktan daha iyidir diyebiliriz. Çünkü bu durum duygularımızın farkında olduğumuzu ve ifade edebildiğimizi, hem beynimize hem de fizyolojimize yansıtmamıza neden olur. Fakat bazı duygular çok kuvvetli olabilir. Örneğin; öfke, kıskançlık bunlardandır. Bu gibi yoğun duyguları açığa vurmak bazı durumlarda iç ve dış karmaşalara neden olabilir. Burada davranış kontrolü önemlidir. Birey duyguları üzerinde doğrudan hakimiyet kuramasa da davranışlarına hükmetme konusunda oldukça başarılıdır.

ETİKETLER: , , ,
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.