enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
42,4369
EURO
48,9160
ALTIN
5.537,83
BIST
10.922,86
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Çok Bulutlu
21°C
İstanbul
21°C
Çok Bulutlu
Pazartesi Hafif Yağmurlu
17°C
Salı Çok Bulutlu
16°C
Çarşamba Az Bulutlu
19°C
Perşembe Az Bulutlu
20°C

Anoreksiya Athletica: Sporun Görünmeyen Yüzü

Spor, güçlü bir beden ve zihnin en sağlam destekçisi. Ancak performans baskısı, görünüş kaygısı ve rekabet duygusu devreye girdiğinde sporun sağlıklı çizgisi bazı kişiler için tehlikeli bir noktaya taşınabiliyor.

Anoreksiya Athletica: Sporun Görünmeyen Yüzü
23.11.2025
0
A+
A-

Spor güçlenmenin, disiplinin ve özgüvenin simgesi olarak kabul edilir. Sahne arkasında ise bambaşka bir gerçeklik daha var: Mükemmel olma baskısının gölgesinde sessizce gelişen yeme davranışı bozuklukları. Günümüzün rekabetçi dünyasında “daha hızlı”, “daha hafif”, “daha estetik” olma arzusu yalnızca profesyonelleri değil, sosyal medya çağının etkisiyle amatör sporcuları da içine çeken görünmez bir baskıya dönüşüyor. Bu baskı kimi zaman sağlıklı yaşam motivasyonunun çok ötesine geçip bedenle kurulan ilişkiyi bozuyor ve sporun iyileştirici gücü, kontrole dayalı bir kısırdöngüye evriliyor. Tam da bu noktada karşımıza çıkan “Anoreksiya Athletica”, performans artırma hedefiyle başlayan masum görünen davranışların, zamanla zihinsel ve fiziksel sağlığı tehdit eden bir tablonun parçası haline geldiğini gösteriyor. Birçok kişi için yeme düzeni artık enerji toplama rutini olmaktan çıkıp başarı baskısını yönetmenin bir yolu haline geliyor. Ancak görünürdeki disiplin, perde arkasında kaygıyı, beden algısındaki bozulmayı ve tükenmişliği saklıyor. Psikiyatri Uzmanı Dr. Sema Bayçın bu durumun yalnızca kilo kaybı isteğiyle açıklanamayacağını vurgulayarak önemli bir noktaya dikkat çekiyor: “Anoreksiya Athletica’da sporcu artık bedeniyle işbirliği içinde değildir, ona hükmetmeye çalışır. Yeme davranışı performansın bir parçası olmaktan çıkar, kaygıyı kontrol etme aracına dönüşür.”


Adidas

Disiplin mi, Kontrol Saplantısı mı?
Anoreksiya Athletica’nın en belirgin özelliklerinden biri, spor yapan kişinin beslenmeyi bir başarı ölçütü haline getirmesi. Kalori hesaplamaları, açlık hissini bastırma, yoğun antrenman sonrası yemek yemekten kaçınma ve öğün atlama gibi davranışlar zamanla tüm yaşamı etkiler hale gelebiliyor. Başlangıçta “disiplin” olarak görülen bu durum, ilerleyen aşamalarda performans kaygısının kapısını aralıyor. Dr. Bayçın konuyu şu sözlerle açıklıyor: “Anoreksiya Athletica’da amaç kilo vermek değildir, kilo kontrolü üzerinden kaygıyı kontrol etmeye çalışmaktır. Sporcu bir süre sonra bedenini bir performans projesi gibi görmeye başlar. Özellikle jimnastik, koşu, dans ve yüzme gibi estetik beklentisi yüksek branşlarda daha sık görülen bu tablo, amatör sporcularda da sosyal medya baskısı ve mükemmeliyetçilikle tetiklenebiliyor. ‘Daha hafif olursam daha hızlı olurum’ gibi kalıplaşmış düşünceler kişinin beden algısını giderek daha fazla çarpıtabiliyor. Sporcu fiziksel sınırlarını zorlamayı başarı olarak kodladığında bedeninin ihtiyaçlarını duymamaya başlar. Zihin, bedenin sinyallerinden kopar.”


Adidas

Çözüm: Kontrolü Yeniden Zihne Taşımak
Profesyonel destek süreci yalnızca kilo takibiyle sınırlı değil, kişinin yeme davranışı, başarı algısı ve bedeniyle kurduğu ilişki yeniden yapılandırılıyor. Psikiyatri değerlendirmesi, bilişsel-davranışçı terapi ve beslenme uzmanı eşliğinde multidisipliner bir yaklaşım uygulanıyor. Anoreksiya Athletica’nın tedavisi yalnızca fiziksel semptomları düzeltmekten çok daha fazlasını kapsıyor. Psikiyatri Uzmanı Dr. Sema Bayçın bu tablonun temelinde kontrol ihtiyacı ve performans baskısı olduğu için tedavi sürecinin mutlaka çok yönlü ilerlemesi gerektiğini vurguluyor: “Bu bozukluk yalnızca kilo kaybı üzerinden değerlendirilemez. Tedavide asıl odak, sporcunun yemekle kurduğu ilişkiyi yeniden tanımlamak, beden algısını onarmak ve başarıya yüklediği anlamı değiştirmektir.”

ETİKETLER: , , , ,
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.