enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
41,5796
EURO
48,7606
ALTIN
5.094,85
BIST
11.189,35
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Yağmurlu
17°C
İstanbul
17°C
Yağmurlu
Salı Az Bulutlu
20°C
Çarşamba Az Bulutlu
22°C
Perşembe Çok Bulutlu
22°C
Cuma Yağmurlu
23°C

Çocuk ve Yas

Bir araya gelmesin istediğimiz iki kelime… Çocuk ve Yas… Yinede önünde durulması zor ve önlenemez bir hakikat olarak yanı başımızda durur ölüm… Yetişkinler için bile anlaması, kabullenmesi çok zor olan “ölüm”, çocuğa yakın birinin kaybıyla ilgili yas duygusunu beraberinde getirir. Sanki dünya dönmüyor, nehirler akmıyor ve hayat adeta donmuş gibidir.

Çocuk ve Yas
29.09.2025
0
A+
A-

Ölüm kavramına kısaca yaşamın sonu desek de, yas tanımlanması ve işlevleri açısından kalan için iyileşmenin gereği, sağlıklı bir şekilde yaşamaya devam edebilmenin yeniden mümkün kılındığı aşamaları olan sağlıklı bir süreçtir. O yüzden yakınını kaybetmiş birine “üzülme” demek, ani bir iyilik dilemek çok gerçekçi değildir.

Yas; kaybın geri dönüşsüz bir yol olduğunu kabule geçmek için kişinin üzülebildiği kadar üzülmeye hakkı olan bir süreçtir.

Peki bir çocuk için nasıldır bir yakının kaybıyla karşılaşmak?

Çocuk içinde bulunduğu yaşın henüz desteklemediği bir anlayışa sahip olamaz. Tam da bu yüzden hangi yaşta ölüm nasıl algılanır bilmekte fayda var.

0-2 Yaş: Bu dönemde yaşanacak bir kayıp, bebek tarafından doğrudan algılanmaz. Bağlandığı kişinin eksikliğini ve yokluğunun acısını hisseder ve ağlayarak protesto eder. Oyuncaklara ve beslenmeye karşı ilgisizleşir. Çocuğun düzeni bozulmadan fizyolojik ve duygusal ihtiyaçları karşılanmalıdır. Sarılmak, ninniler söylemek yoksunluğun acısını paylaşmak için etkili olacaktır.

2-5 Yaş: Somut düşündükleri bu dönemde çocuğa soyut açıklamalardan kaçınılmalıdır. Uzun bir yolculuğa çıktı, uyudu, gitti, Allah yanına aldı gibi açıklamalar soyuttur ve çocuğa sağlıklı bir şekilde tesir etmez.

5-12 Yaş: Ölüm kavramını anlamaya başlar ancak geri dönülmezliği anlamayabilir.
Ölümün evrenselliği, kaçınılmazlığı anlaşılmaya başlanır.

12-18 Yaş: Ölüm kavramına felsefi bakış açısı, ergen için dikkat edilmesini gerektirir.
Bu süreçte ergen çok fazla yalnız bırakılmamalıdır.

Çocuğa ölüm; en kısa sürede, kendi güvendiği, güvende hissettiği alanda ve duygusal olarak yakın olduğu ve güvendiği biri tarafından ve gerçeği ifade eder şekilde söylenmelidir. Uzman desteği ancak nasıl söyleyelim notasında tercih edilebilir ya da daha sonraki süreçlerde destek almak şeklinde olabilir. Hiç tanımadığı birinin var olduğu bir ortam tercih edilmemelidir.

Yaşın göz önünde bulundurulması gerçeğin çarpıtılmaması önemlidir. “Öldü” demekten çekinilmemeli ve geri dönmeyeceği ifade edilmelidir. Korkutmadan, ölümle ilgili sorduğu sorulara yine doğru bilgi ve yaşının ihtiyacına uygun açıklama ile karşılanmalıdır.

Kelimelerimiz tükendiğinde, çocuk anlamakta zorlandığı bir notaya geldiğinde sakin bir tavırla bunun cevabını sonra konuşabileceğimizi söylemek gerekir.

Cevabı bilmediğiniz noktada bunu ben de bilmiyorum demek doğru bir yaklaşımdır.

Bir daha onu göremeyeceğiz, özlediğimizde onunla ilgili konuşabiliriz, fotoğraflarına bakabiliriz şeklinde olumlu sonuçlanan cümleler kurmaya çalışalım.

Bu sırada duygulanabilir, göz yaşı dökebilir ve kendi duygumuzu ifade edebiliriz.
Güçlü durmak sanki üzülmüyormuş gibi yapmaya gerek yoktur. Her çocuğun farklı tepki verebileceğini ve özellikle ebeveyn kaybında güven kaybı oluşacağından sürekli bir yetişkin refakatı önemlidir.

Eğer çocuk cenaze törenine katılmak istiyorsa; cenazeye katılabilir ancak kimsenin çok yoğun yas tepkileri vermeyeceğinden emin olunmalıdır.

Çocukların bulunduğu ortamdan uzaklaştırılması iyi bir seçenek değildir. Cenaze sürecinden uzakta mutlu olacağı bir ortama çekilmemelidir. Hayat gerçeğine uygun olarak ortamında kalması ve sürece dahil olması sağlıklıdır.

Çocuğun endişe ve kaygıları geçiştirilmemelidir. Ağlamasına izin verilmeli, duyguların ifadesine alan yaratmalıdır. Kaybın arkasından yeni kayıplar yaşamaktan kaygı duyabilir.
Burada ona

“Bir gün hepimiz öleceğiz ama önümüzde uzun bir yaşam var.”

mesajını verebilmek ve şimdide güvende hissetmesi için desteklemek önemlidir.

(Bu içerik Değişik Platformlar taranarak alıntılanmıştır)

ETİKETLER: , , ,
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.